ABD ile Yarışan Tek Türk Firması: Polin Waterparks

0
1322

ABD ile Yarışan Tek Türk Firması: Polin Waterparks

‘’Tüm üretimimizi Türkiye’de yapıyoruz, bu da bizim için çok önemli. Türkiye’de ihracat yapan firmalar bile ithalata dayalılar, biz %100 Türk ham maddesi ile burada, kendi tasarım gücümüz ve kendi mühendislerimiz ile ihracat yapıyoruz ve bunu da dünyanın en zor coğrafyalarında yapıyoruz. Dünyanın 65 ülkesinde de Polin markalı ürünler satan distribütörlerimiz mevcut.’’

Şöhret Hanım daha önce sizinle röportaj gerçekleştirmiştik, o zamandan bugüne neler değişti? Şimdi hayatınızın nasıl bir dönemindesiniz, neler yapıyorsunuz?

Aslında Polin son 5 yıl içerisinde ciddi anlamda büyüdü ve çok önemli iki gelişme yaşadı. Bunlardan biri Polin şuan 54 mühendisin çalıştığı Türkiye’nin AR-GE merkezlerinden, aynı zamanda da Türkiye’nin dışa açılan markalarından bir tanesi oldu. Bu arada dâhil olduğu projelerin büyüklükleri çok değişti. Şuanda Polin dünyanın en büyük oyuncularının, en büyük su parkı operatörlerinin resmi tedarikçisi. Dünya su parkı ve eğlence sektöründe Polin şuanda liderlik konumunda. Sizinle daha önce gerçekleştirdiğimiz röportaj zamanında en büyük 3. Firmasıydı, bugün ise birçok farklı kriterde bir Türk firması olan şirketimiz dünya lideri konumuna yükseldi.

Su parkları tasarım, üretim ve kurulumunda bir dünya lideri olan Polin Waterparks ne zaman kuruldu, bize hikâyesini anlatır mısınız?

Polin 1976 yılında İstanbul’da 200 alanda kuruldu. Şuanda ise 35.000 m² lik bir tesis.

Kurulma amacı; Şuanda üretmekte olduğu kaydırakları üretmekte olduğumuz fiberglas kompozit malzemeden inşaat malzemeleri üretmekti ve bunu gerçekleştiriyor. Fakat kurulduğu günden bugüne inovasyon ve farkındalık peşindeydi. Polin hiçbir zaman herkesin ürettiğini yapmadı. O dönemde de fiberglas kompozit malzemeden yumurta follukları yaptı, otobüslere klima kabinleri yaptı vs. Yani hep içerisinde tasarım olan farklı unsurlar olan ürünler üretti. 1980 yılında su kaydırağı işine giriyor ve Türkiye’nin ilk su kaydırağını üretti.  Sonrasında ilk olarak Avrupa’ya ihracat yapmaya başlıyor ve Almanya, İsviçre ve Avusturya olarak devam ediyor. Çok kısa sürede de Avrupa’da çok ciddi bir Pazar payına sahip oluyor ve adını altın harfler ile yazdırıyor. Oradan Kuzey Afrika’ya ve Asya’ya açılıyor. Ama tabi girmesi en zor ve meşakkatli olan Pazar Amerika pazarı, çünkü Amerika eğlence sektörün doğduğu yer. Bir Türk firmasının oraya girmesi daha zorken Polin onu da başarıyor. Bugün 105 ülkede 3000’den fazla su parkının altında markası olan imzası olan bir firma.

Ar-GE ve tasarım konularında epey yol aldınız? Bu konularda politikanız neydi?

Tüm üretimimizi Türkiye’de yapıyoruz, bu da bizim için çok önemli. Türkiye’de ihracat yapan firmalar bile ithalata dayalılar, biz %100 Türk ham maddesi ile burada, kendi tasarım gücümüz ve kendi mühendislerimiz ile ihracat yapıyoruz ve bunu da dünyanın en zor coğrafyalarında yapıyoruz. Mart 2017 den bugüne de AR-GE merkezi olarak çalıyoruz. Dünyanın 65 ülkesinde de Polin markalı ürünler satan distribütörlerimiz mevcut. Az öncede bahsettiğim gibi Polin su kaydırakları tasarım, üretim ve montajında bir dünya lideri. Bizim işimizde en büyük başarı ölçeklerinden biri sektörde büyük grupların tedarikçisi olmak ve Polin dünyada bütün büyük grupların tedarikçisi konumda. Polin sadece su kaydırağı konusunda değil su kaydırağı tasarımı alanında da çok başarılı ve dünyada tek diyebiliriz.

105 ülkeye ihracat yapan Polin Waterparks olarak yenilikleriniz neler? Ödüller alıyorsunuz, bize ödüllerinizden bahseder misiniz?

Çok fazla ödül aldık. Özellikle bahsetmek istiyorum ki Orlanda dünyanın eğlence parkı başkenti olarak geçiyor, 2017 yılındaki Orlando fuarında standımız 4 büyük ödül ile geri döndü. Daha önce Amerika dışına çıkmammış ödülleri kazandık ve bugüne kadar birçok ödüle layık görüldük ama bu ödül bizim için çok değerliydi. ‘’IAAPA Brass Ring’’ ödülü bu fuarın en büyük ödülüydü. Markası, duruşu, yaptığı projeler ile açık ara önde olan en iyi firmaya verilen bir ödüldü ve bizi layık gördüler. Bir diğer önemli ödülü de dünyanın ilk sanal gerçekli su kaydırağı projemiz ile aldık. Dünya Su Parkları Birliği merkezi Amerika’da olan Dünyanın en büyük su parkı organizasyonudur. En büyük su parkı fuarlarını yapar, kurar ve yayınlar. Bu organizasyonun ‘’WWA Leading Edge’’ adında çok önemli bir ödülü var ve tek bir firmaya veriliyor. Bu ödüle layık görülmeniz için de bu sektöre gerçekten çok büyük bir katkı sağlamış olmanız gerekiyor. 2016 yılında bu ödüle layık görüldük ve çok gurur duyduk, etkisi hala üzerimizde diyebiliriz. Bir başka projemiz Tayland’da yaptığımız ‘’Cartoon Network Su Parkı’’ dünyada bir ilk olma özelliği taşıyor.

Başarımızın arkasında 2 majör faktör var biri üretim teknolojilerine yaptığımız yatırım, diğeri de kaydırak tasarımına yaptığımız yatırım…

Üretim teknolojisi derken dünyada ilk kez içi ve dışı parlak kaydırak üretebilen firma yine biz olduk. Daha önce su kaydıraklarının içi güze dışı ise kötüydü, biz kapalı kalıp teknolojisi ile su kaydırağı ürettik ve çok önemli bir gelişme oldu. Markamıza da çok büyük avantaj sağladı. Bu kaydırakların sadece estetiksel avantajları değil fiziksel avantajları da vardı. Bir anda bir Türk markası bütün dünyanın üretim teknolojisini değiştirdi. Dünya dergilerinde ve gazetelerinde yer aldık. Ardından bunlara desen efektleri eklemeye karar verdik. Sonrasında hem içi dışı parlak hem de şeffaf kaydıraklar ürettik. Bu da özellikle klostrofobisi olan insanlar için çok önemli bir gelişme oldu. Hemen arkasından yarı şeffaf kaydıraklara desen uygulaması yaptık. Sonra tamamen siyah tünel kaydıraklarda yarı şeffaf kaydıraklar kullanarak içeride inanılmaz güzel bir şölen oluşturduk. Bununla yetinmedik ve projelerimizde cam gibi kaydıraklar kullanmaya başladık. Kaydırağın geminin dışına çıktı, adeta okyanusun üzerinde kayıyor hissi veren yerlerde şeffaf kaydıraklar kullandık. Bu kaydıraklar sayesinde özellikle gemi projelerinde aranan markayız diyebiliriz. Durmadık ağaç deseninde kaydıraklar ve uzay teması andıran kaydıraklar için metalik kaydıraklar vs. gibi birçok kaydırak çeşidi ürettik. Gemide su kaydırağı yapmak sizin mühendisliğinizde gelebileceğiniz tap nokta diyebilirim. Biz de 2016 yılında ‘’Royal Caribbean Harmony of the Seas’’ adında dünyanın en büyük gemisini yaptık ve birçok ödül aldık.

Türkiye’yi sektörünüz bazında değerlendirmek isterseniz neler söylersiniz?

Türkiye son birkaç senedir turizm açısından zorlu zamanlar geçirdi. Fakat bu dönemde bile yatırımlar durmadı ve çok başarılı projeler yapıldı. Buna dünya çapında örnek olarak gösterebileceğim bir proje olarak bahsetmek istediğim ‘’The Land of Legends’’ projesidir. 2016 yılının Temmuz ayında Antalya’nın Kundu bölgesinde 280 bin m²  alanda kurulan bir proje ve sadece bir su parkı projesi değil aynı zamanda tema park, eğlence parkı, otel, akvaryum vs. tamamen entegre bir tesis. Su parkı kısmını tamamen biz yaptık. Afrika, Orta Doğu, Avrupa vs. birçok yerde eşi benzeri olmayan bir proje… Bu başarılı projemizi herkesin görmesini ve eğlencenin tadını çıkarmasını isteriz.

Dünya pazarlarında en çok hangi ürünleriniz talep görüyor? 2018 yılındaki ihracat operasyonlarınız ile ilgili bilgi verir misiniz?

En büyük ilgi su parklarındaki en heyecanlı olan su kaydıraklarına oluyor. Dolayısıyla daha büyük, daha yüksek kapasiteli ve en hızlı kaydıraklar en favori kaydıraklarımız. Bu sebepten en çok tercih bu ürünler tercih edildiği için operatörlerde bu yönde tercih yapıyor. Çünkü operatörler için onlar çok güçlü bir pazarlama aracı, bir yanda insanlar adrenalin sevdiği içinde parka gidenler için bu tarz heyecanlı kaydıraklar çok talep görüyor.

Araştırın, Geliştirin ve inovasyona inanın…

100’ün üzerinde ülkede çalışmalar yaptığınızı söylemiştiniz. Peki, Çin’de çalışmalarınız var mı?

En çok aktif olduğumuz ülkelerden biri Çin. Orada 100’ün üzerinde proje gerçekleştirdik. Çince web sitemiz mevcut. Türkiye olarak ‘’Çin’den alıyoruz’’ kavramını yıktık, ‘’Çin’e satmaya başladık’’ diyebilirim. Bunun dışında az önce bahsettiğim gibi Avrupa ülkelerinde, Malezya, Uzak Doğu’da ve Hindistan’da vs. aktif olarak çalışıyoruz.

Dnya pazarlarındaki bu başarınızın arkasında hangi stratejiler yer almaktadır?

Bu pazara girdiğimizde hep ‘’Türk firması… Daha ucuz değil mi…’’ diyorlardı. Türk firmasıysa ucuzdur imajı vardı. Her defasında ‘’daha ucuz değil, daha kaliteli’’ savunduğumuz nokta oldu. Dolayısıyla fiyat stratejisi ve marka bu işlerde çok önemli… Eğer iyi ve güvenebileceğiniz bir ürün varsa bunu ucuza satıyor olmamalısınız ve kendinizi de o şekilde konumlandırmamalısınız. Dolayısıyla biz kendimizi teknolojiye ve inovasyona yatırım yapan, hem kaydırak teknolojilerinde hem ürün tasarımında açık ara en iyi olan firma olarak konumlandırdık. Bu da markamız adına çok büyük bir fark yarattı diye düşünüyorum.

Arkamıza herhangi bir firma, banka vs. almadık ve kendi kanatlarımızla uçan bir firma olduğumuz için bu yolda ilerlemek isteyen firmalara da en büyük tavsiyem AR-GE’dir.  Araştırsınlar, geliştirsinler ve inovasyona inansınlar.