İmar affı Ekim ayında sona eriyor…

0
608

‘’31.12.2017 tarihine kadar yapılmış kaçak yapılar yapı kayıt belgesi almak ve de devlet tarafından belirlenen harçları ödemek suretiyle kaçak yapı statüsünden çıkmış olacak. Başvurular Ekim ayı sonuna kadar yapılabilecek.’’

-Okuyucularımız için bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?

14 Şubat 1982 İzmir doğumluyum. Üniversiteyi Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde okudum ve de 2004 yılında mezun olarak avukatlık stajına başladım. 2015 Ekim ayından beri de İzmir Barosu’na kayıtlı avukatım.

-Üniversite eğitimine başlayacağınız dönemde avukatlık mesleğine ilgi duymanızı sağlayan etkenler neler olmuştu?

Üniversite eğitimime başlamadan henüz çocuk iken tek hayalim ileride avukat olmaktı. Üniversite sınavında da tek tercih ile istediğim okul girdim ve de dört senede okul başarı ile bitirdim.

-Deniz Hanım 12 yıllık tecrübe ile İzmir’de ve İstanbul’da birçok kurumun ve kişinin hukuki işlemlerini üstlenerek çeşitli alanlarda hizmet veren firmalara tam teşekküllü danışmanlık hizmeti veriyorsunuz. Bize hizmet alanlarınızdan bahseder misiniz?

Ofis olarak genelde gayrimenkul firmalarına işin mutfağından başlayarak hizmet veriyoruz. Taraflar arası sözleşmeler hazırlıyoruz. Ortaklık kurulurken tarafların ileride yaşayacağı sorunları en aza indirmeyi hedefliyoruz. Daha sonraki aşamalarda da alım satım sözleşmelerini düzenleyerek ve kanuni diğer işlemleri yaparak sürecin hukuki kısmını sonlandırıyoruz. Esas amaç işin başında hukuki destek ile taraflara hizmet vermek ve de hukuki çözümsüzlüklerin önüne geçebilmek şeklinde gerçekleşiyor.

-Şu an gündemde olan gayrimenkul ve hukuk alanı için önemli bir gelişme ‘’imar affı’’… Peki, İmar affı nedir?

Resmi Gazetede İmar Affı yayınlandı. İmar affı ile şu an kaçak durumda olan milyonlarca yapının kaçak durumdan çıkarak koşulları uygunsa eğer imara uygun olarak işlem görmesi hedefleniyor. 31.12.2017 tarihine kadar yapılmış kaçak yapılar yapı kayıt belgesi almak ve de devlet tarafından belirlenen harçları ödemek suretiyle kaçak yapı statüsünden çıkmış olacak. Başvurular Ekim ayı sonuna kadar yapılabilecek.

-Avukatlık mesleğinin en zor yanları nelerdir?

Avukatlık mesleği serbest bir meslek olmakla beraber kamu adına yapılan bir meslektir. Mesleğin en zor yanı ciddi bir sorumluluk ve disiplin gerektirmesidir. Bizler mesleğimizi icra ederken kendimizi temsil ettiğimiz tarafın yerine koyarak işlemleri yerine getirmeliyiz.  Winston Churchill’in bu konuda çok güzel bir sözü var : “ Ben doktoruma ne ücret ödüyorsam, avukatıma bunun iki katını öderim. Çünkü doktoruma ne anlatırsam anlatayım, doktor bana bir reçete yazar ve gider. Ağrıyı, sızıyı, acıyı ben tek başıma çekerim. Oysa avukatıma ne anlatırsam anlatayım ben onun yanından rahatlamış bir şekilde çıkarken, tüm anlattığım dert, tasa ve kasvet, artık onun derdi haline gelir.” Gerçekten de bizler sorunları dinleyip kendi sorunumuz gibi çözmeye çalışıyoruz.

-Mesleğe yeni başladığınız yıllarda hangi konularda zorluklar yaşamıştınız?

Mesleğin başında kendini ispat edebilmek, hukuki uyuşmazlıkları çözüme kavuşturmanın yollarını aramak ve de güven telkin etmek açısından çok fazla özen göstermek gerekiyor. Ama her işte olduğu gibi bizim işimizde de çok çalışarak ve de işimizi doğru yaparak başarıya ulaşmak mümkün.

-En çok hangi dava dosyası geliyor. Bir sorunun çözümü için öncelikle müvekkillerinize hangi önerilerde buluyorsunuz. İlk adım ne oluyor?

Bana genellikle gayrimenkul ile ilgili davalar ile beraber ticari davalar geliyor. Son dönemde çok fazla artış olduğu için boşanma dava sayısı da fazlalaşmış durumda. Ama çok fazla dava alarak çok tecrübe etmemiş olduğum işlerde çalışmayı çok tercih etmiyorum. Müvekkillerime ilk olarak olayı tamamen ve eksiksiz anlatmalarını ve de varsa delil, belge, tanık gibi işin durumuna göre değişen ispat araçlarını bildirmelerini istiyorum. Çünkü usul yasaları uyarınca haklı olmaktan ziyade haklılığımızı ispat etmek önemli ve de bu nedenle belge ve delillerin varlığı çok önemli. Arkasından da bir hukuk davası ise dilekçe ve eklerini hazırlayarak yetkili ve görevli mahkemeye, bir ceza soruşturması söz konusu olacak ise ilgili Cumhuriyet Başsavcılığı ya da kollu birimine şikâyet dilekçesi ile başvuruyu yapıyoruz.

-Avukatlık mesleğini etik açıdan değerlendirdiğinizde, sizce bir avukatın olmazsa olmazları neler olmalıdır?

Avukatlık mesleğini yaparken etik kurallara bağlılık çok önemli kaldı ki Avukatlık Kanunu ile düzenlenmiş pek çok madde de mevcuttur. Sır saklama yükümlülüğü, başka bir avukatın takip ettiği dosyayı onay olmaksızın takip etmeme, ücret ile ilgili hükümler, çıkar çatışmasına girmeme gibi pek çok etik kural mevcuttur. Bunlara uymamak ciddi yaptırımlara bağlanmıştır. Bunun dışında benim adıma hakkaniyet, eşit davranma, bilgi paylaşmama ve buna benzer dikkat ettiğim pek çok etik kural da mevcuttur.

-Türkiye’deki hukuk sisteminde iyileştilmesi gerektiğini düşündüğünüz alanlar nelerdir?

Hukuk sistemimiz iş yoğunluğu sebebiyle biraz yavaş işlemekte bu da vatandaşlar için bir kaygı nedeni olmaktadır. Davaların uzun sürmesi ve de zaman kaybı maalesef bizler için de yorucu olmaktadır.

‘’Yasa koyucunun kadınlar, çocuklar ve hayvan haklarının korunması için daha ağır yaptırımlar içeren düzenlemeler yapması gerektiğini düşünüyorum.’’

-Hâkimlerin gelenek ve göreneklere göre takdir yetkisi kullanmasını doğru buluyor musunuz? Bu medeni kanun ile örtüşüyor mu?

Medeni Kanun zaten bazı yargılamalarda örf ve adet uygulamasına da imkân vermektedir. Bu da içinde bulunan koşullar ile uyumludur. Hâkimlerin takdir yetkisinin çok geniş olması bazen farklı kararlar çıkmasına sebebiyet vermekle beraber her olayın kendi dinamiği içinde olmak da zorundadır.

-Her meslekte olduğu gibi sizin mesleğinizde de görevini kötüye kullanan meslektaşlarınız olabiliyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz? Müvekkiller bu konuda neye dikkat etmeli?

Maalesef avukatlık mesleğinde de görevini kötüye kullanma, ihmal etme gibi durumlar her meslekte olduğu gibi ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle özellikle günümüzde e- devlet uygulaması, UYAP mesaj ve telefon uygulamaları mevcut olup vatandaşlar buradan da kendi davaları ile ilgili aşamaları rahatlıkla takip edebilmektedirler. Ayrıca hem avukat hem de müvekkil açısından sözleşme imzalanması ve de tarafların yükümlülüklerinin yazıl hale gelmesi çok önemlidir.

-Sizce kadına şiddet ve hayvanlara şiddet olaylarında verilen cezalar caydırıcı mı? Ülkemizde önüne geçilemeyen bu olaylar hakkında neler söylemek istersiniz?

Ülkemizde maalesef kadına şiddet konusu ciddi cezai yaptırımı olmayan, sık sık karşılaşılan ve tekrarlanan suç tiplerinden biri haline gelmiş durumda; aynı şekilde bugünlerde konuşulan hayvanlara şiddet suçlarının cezaları da caydırıcı değil. Yasa koyucunun kadınlar, çocuklar ve hayvan haklarının korunması için daha ağır yaptırımlar içeren düzenlemeler yapması gerektiğini düşünüyorum.

-Hukuk alanında eğitim almış ve bu meslekte ilerlemek isteyen gençlere, başarılı olmaları için neler tavsiye edebilirsiniz?

Avukatlık mesleğinde başarılı olabilmek için öncelikle pek çok meslekte olduğu gibi bu işi sevmek çok önemli; bunun dışında okumayı ve araştırmayı sevmek, kuvvetli insan ilişkileri, pratik olabilmek ve güven telkin etmek de çok önemli. Yeni meslektaşlarımın ayrıca sabırlı olması ve de süreci idare etmeyi öğrenebilmesi de gerekmektedir.

-Son olarak ülkemizde düşünce ve ifade özgürlüğünün olduğunu ve herkesin düşüncesini özgürce ifade edebildiğini düşünüyor musunuz?

Ben şu ana kadar düşünce ve ifade özgürlüğü konusunda bir sorun yaşamadım; ama ağır eleştiri ile özgürlüklerin karıştırılmaması ve de üslubun çok önemli olduğunu düşünüyorum.