Selin Korkmaz
-Selin hanım, neden işletmeci olmak istediniz ve Fitpoint ile tanışma serüveniniz nasıl gelişti?
-Bir dönem üniversitedeki yoğun ve tempolu çalışma sırasında aşırı kilo aldım. Konferans, eğitim, toplantı, yurt dışı seyahatleri derken spordan ve belki de biraz sağlıklı beslenmekten uzak kaldığım için kilo almaya başladım. Her kilo vermek isteyen bayan gibi rutin ve bilinen tüm yolları araştırdım ve bir bölümünü de uyguladım diyebiliriz. Bütün bunların içerisinde bana belki de biraz inandırıcı gelmeyen küçük ayrıntılar vardı ve bunlar başarıya ulaşmamı engelliyordu.
–Bize biraz bunlardan bahsedebilir misiniz?
–Aslında ben diğer herhangi bir yöntemin ya da markanın yanlış veya başarısız olduğunu ifade etmek istemiyorum. Mutlaka kendi açısından hepsinin başarısı vardır ve olmasa zaten faaliyetlerine devam ediyor olamazlardı. Çünkü artık Türkiye arz–talep ilişkisinde herkesin aşırı bilinçli olduğu bir dönem geçiriyor. Kimseye olmayanı satamazsınız ya da olanı başka türlü anlatamazsınız. Üniversitedeki eğitimlerimizde de sık sık bunları vurguluyoruz. Bilişimin gücü her yerde bilinç olarak karşımıza çıkıyor. Bu çok güzel…
Benim rahatsız veya başarısız olduğum bölümler, belki de biraz benim yaşantıma adapte edemediğim yönlerin olmasıydı.
–Örnek vermenizi rica etsek?
–Örneğin; ya çok yoğunlaştırılmış seanslara katılmam gerekti, ya yediğim ve içtiklerimi tamamıyla hayatımdan çıkarmam gerekti ya da her ikisini paralel uygulamam istendi. Zaten kilo almamın nedeni tüm bunlara zaman ayıramamam olduğu için sonuç başarısız oldu. Fitpoint ile ortağım Türkan Akdeniz hanımın tavsiye ve ısrarıyla Bodrum tatili sırasında tanıştım. Ücretsiz deneme seansına katıldım ve gerçekten iddia edildiği gibi daha ilk seansta farkı fark ettim. Sonrasında da tabi devam ettim ve inanılmaz sonuçlar elde ettim. Devamında da bu kadar büyük bir başarının iş ortağı olmak için Türkan hanımla kolları sıvadık. Artık aynı başarı öykülerini sporseverlerden de dinleyeceğiz.
–Sizin için sakıncası yoksa başarınızı rakamlarla söyleyebilir misiniz?
–Tabii ki. Ben toplamda 30 kg kadar kilo verdim. Yağ oranı ve vücudun farklı bölgelerindeki incelme toplamında da %30 %40 gibi sonuç elde ettim.
Türkan Akdeniz
–Türkan Hanım sizde bildiğimiz üzere bankacılık sektöründe uzun yıllar görev aldınız.Müfettişlik, üst düzey yöneticilik, liderlik & koçluk, mentörlük ve danışmanlık gibi aktif görevler de bulundunuz ve hala da danışmanlık şirketiniz var ve aktif olarak devam etmektesiniz. Siz nasıl karar verdiniz Fitpoint ailesine katılmaya?
–Benim hikâyem Selin hanımın ki kadar uzun değil aslında.
Ben yılın büyük bölümünü bodrum’da geçirmekteyim. Fitpoint Türkiye’nin sahibi Zeki Bey ve Şua hanımla uzun yıllardır sıkı dostluğumuz var. Zaten her ikisiyle de meslektaşız. Yani anlayacağınız, Selin hanımın başarı öyküsü gibi yüzlercesine adım adım, seans seans, sonuç sonuç şahitliğim var. Birde bu kadar aktif bir çalışma hayatı olan biri olarak kendi ihtiyacım olan bir platformu, benim gibi olan aktif iş dünyası insanlarına sunmaya çalışıyorum. Benim bu sektördeki başarıya inancım oldukça fazla. Biliyorum ki oldukça fazla benzerinin olduğu ve denendiği bir ortamda farklılığını ortaya koymak ve göstermek için ücretsiz deneme seansını insanlara kabul ettirmek biraz zor oluyor. Çoğu zamanda, “-biliyorum, -bende denedim” gibi tepkiler alıyorsunuz. Fakat Fitpoint’in ücretsiz deneme seansını üyeliğe dönüştürme oranı %95 gibi büyük bir başarı oranına sahiptir. Çünkü tüm markalarda hep aynı sloganların, benzer cihazların ve konseptlerin olduğu sektör içerisinde farklılığınızı ortaya koymanız çok zor.
Örneğin ben bildiğim bir farklılıktan bahsedeyim. Tüm markaların cihazları bile birbirine çok benzer. Ama sadece Fitpoint’in kullandığı EMS 3.0 training(EMA) sistemi başka hiç bir yerde yok. Yani EMS ile EMA arasındaki bu fark bile tüm sonuçlara doğrudan etkilidir. Bunu birçok sporsever bilmiyor. Geriye kalan bölüm de antrenörlük başarısı, hijyen, gelişim takip, güler yüz, samimiyet gibi etkenlerden oluşmaktadır.
–Türkan Hanım konuyla ilgili oldukça bilgili olduğunuzu görüyoruz.
–Tabii ki. Dediğim gibi yıllardır yaptığım gözlemler bunlar. Mesleğim gereği her konuda risk analizi ve sonuca odaklı bir bakış açım olduğu için aldığım en doğru kararlardan biri olduğunu düşünüyorum. Bundan sonraki bölümleri de yaşayarak göreceğiz. İstanbul ve özellikle Ataşehir sporseverlerinin kararlılığına güvenimiz tamdır. Çok ama çok keyifli bir süreç olacağını düşünüyoruz. Herkese hayırlı olsun. 25 dakika da ne kadar mucize sığdırılabildiğini hep birlikte göreceğiz.
