Sanmak Denizcilik’ten yine bir ilk: Ali Gürün Shipowners’Clubu Yönetiminde

0
1274

‘’Sanmar Denizcilik olarak dünyanın ilk üç römorkör üreticisi arasındayız, bu dereceyi koruyarak artırmak 2018 yılı hedeflerimiz arasında. Bu gururu da ülkemize yaşatmak için verimli çalışmaya devam ediyoruz. Dünya genelinde kendi alanında standart belirleyiciyiz, yeni nesil-ileri teknoloji işletim ve üretim yapan Türkiye’nin dünya markası olarak anılıyoruz.’’

Sanmar yönetimi olarak herkesin uzman olduğu alanlar var, sizde özellikle modern römorkörlerin operasyonu ve inşasında uzmansınız. Bize Sanmar ile yolunuz nasıl kesişti ve bu noktalara geldi anlatır mısınız?

Şirketimiz, Yüksek Denizcilik Okulu (İTÜ Denizcilik Fakültesi) Makine Bölümü mezunu Gökçen Seven ve Orhan Gürün ortaklığında gemi tamir-bakım ve römorkör işletmesi üzerine 1976 yılında kurulmuştur. Kurulduğu ilk yıllarda Orhan Gürün denizde çalışırken Gökçen Seven de karada görev alarak şirketimizi bugünlere getiren ilk temelleri atmışlar. Babam Orhan Gürün ve eniştem Gökçen Seven zor deniz şartlarında görevlerini icra eden, çalışkan iki uzak yol başmühendisidir.

Şirketimiz 1978 yılında BOTAŞ’ın Irak’tan gelen petrol boru hattının Ceyhan ucundaki BOTAŞ Terminali’nde römorkör işletmesi ihalesini almış ve 18 yıl boyunca römorkör ve kılavuz botlarının işletmeciliğini yapmıştır. Bu süreç içinde, petrol hattı büyüdükçe ve yeni römorkörlere ihtiyaç doğdukça teknik danışmanlık yapılmaya devam edilmiş ve çeşitli 3 ayrı fazda, toplam 6 yüksek teknolojili römorkörün teknik danışmanlığı yapılmıştır. Sürecin devamında ise; hem römorkör hizmetleri hakkında tecrübelenirken hem de yeni inşa römorkörlerle ilgili dünyanın çeşitli ülkelerine gidilerek işin nasıl yapıldığına dair gözlemleriyle mükemmel bir tecrübe birikimi oluşturulmuştur. Bu birikim ile beraber “Neden römorkör inşa etmiyoruz?” diyerek o yıllarda bakir olan bu alanda girişimci oluyorlar. 1989 yılında M/Tug Sanmar-1 isimli ilk römorkörümüz inşa edilmiştir. M/Tug Sanmar-1, Türkiye’nin özel inşa edilmiş ilk römorkör özelliğini taşımaktadır. O yıllarda tüm römorkör ve kılavuzluk hizmetleri devlet tarafından verilmekteydi. Daha sonra yaptığımız M/Tug Sanmar-1’i çalıştırmak için Yemen dâhil çeşitli ülkelerde, römorkör ile çekim hizmetleri verdik. Bu hizmetlerimiz sonrasında 1 veya 2’şer sene arayla diğer ikinci ve üçüncü römorkörlerimizi de inşa ettik. Bu bağlamda günümüzden o tarihlerde yaptığımız atılımlara baktığımızda; Türkiye’nin ilk, römorkör ve kılavuzluk hizmeti veren şirketi olma nişanını da gururla taşıyoruz.

1995 yılında Türkiye’de römorkör ve kılavuzluk hizmetlerinde gerçekleşen özelleştirmelerle, bizler de mevcut filomuz ve bilgi birikimimizle çeşitli limanlarda hizmetler vermeye başladık. Yeni römorkörler inşa ederken de sürekli olarak araştırmalarımız devam etti. Kanada’nın Vancouver Limanı’ndaki römorkörlerin Türkiye’ye çok uygun olduğunu keşfettik ve orada bir tasarımcı ile tanıştık. Bahsettiğimiz kişi şimdilerde dünyanın en ünlü römorkör tasarımcısı olduğunu, Sanmar’ın da kendisinin ilk uluslararası müşterisi olduğunu belirtmek isteriz. Robert Allan Ltd. tasarımı ile ilk modern römorkörleri 1995 yılında üretmeye başladık. Bundan birkaç yıl sonra da elimizdeki bulunan ikinci el römorkörleri satış sürecine başladık. Bu bir gelişim tabii, yurtdışından, bizim üretimini yaptığımız römorkör ve tekneler ile ilgili ciddi bir ilgi odağı oluştu. Gösterilen bu yoğun ilginin ardından ikinci el yerine yeni inşa römorkörlerimiz satılmaya başlandı. Bir süre sonra römorkör inşa ve ihraç eden aynı zamanda da Türkiye’nin birçok limanında römorkör ve kılavuzluk hizmeti veren bir firma olduk. Türkiye’de 7 limanda 17 römorkör işletiyorsunuz. Hangi limanlarda daha aktif olarak çalışma sağlıyorsunuz. Bize römorkör işletmeciliğinden bahseder misiniz?

Şu anda 3’ü inşa halinde olmak üzere, 17 sabit römorkörümüzle Türkiye’nin en büyük ve en güçlü filolarından biriyiz. 17 römorkörümüzün 9’u ASD modeli dediğimiz çok üstün standartlarda, yüksek teknoloji römorkörlerdir. Genel olarak yaş ortalaması üçtür ancak bu 9 römorkörümüzün yaşları ikinin altındadır. Bu römorkörlerimizin Norveç, Danimarka, Almanya, Kanada’da sattığımız römorkörlerimizle aynı, hatta daha yüksek standartlarda olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye’de 7 ayrı limanda (Karadeniz, Marmara, Ege ve Akdeniz) römorkör ve kılavuzluk hizmetleri veriyoruz. Sanmar’ın Türkiye’nin römorkör inşasında yurtdışındaki güçlü bir markası olmasının en önemli sebeplerinden biri de bu konudaki hizmetlerimizdir.

Verdiğimiz römorkör ve kılavuzluk hizmetlerinden almış olduğumuz tecrübeler tersaneye entegre edilirken, bu hizmetlerden olan gelirler ihracata göre çok düşük olsa bile sabit bir nakit akışını sağlarken, bizim günlük finans yükümüzde de çok büyük bir avantaj sağlamaktadır. Birkaç haftalık gecikmeler sizin nakit akışınızda değişmelere sebebiyet verir ve dolayısıyla bu durumlarda etkilenirsiniz. Bunu römorkör ve kılavuzluk hizmetleri ile entegre edebildiğimiz zaman süreç ilerleyebiliyor. Bizler de dolayısıyla bunu çok önemsiyoruz.

Büyük bir organizasyonu yönetiyoruz, birçok bileşen var ve uluslararası kurallara tabiyiz. Örneğin; MLC 2006 Konvansiyonu’nu hemen uygulamaya alan bir şirketiz. Dünya normlarının üzerinde bir standart yaratabilir miyiz diye kafa yoruyoruz. İdeal olan tüm bunların iç içe ve dengede olmasıdır. Her birini dikkate alarak geleceği iyi planlamak birincil görevlerimiz arasında. Şu anki filomuzdaki römorkörlerin 9‘u 2 yaşın altında; ASD tipi, otomasyonlu, MLC 2006 kurallarına uygun. Filomuzda; 30, 45, 60, 75, 80 tbp (bollard pull-çekme gücü) kapasite ile toplamda 17 adet römorkörün toplam çekme kuvveti 900 ton. Yüksek teknolojili bu filo Fi-Fi 1 yangın söndürme, yüksek manevra yapabilme ve yaşam mahalli konforu gibi sayısız nitelikleriyle dünya standardı belirlemede öncü ve çevreci.

15 senedir sahip olduğumuz ISO 9001 sertifikası ve ISO 14001- 18001 yeterliliğimiz ile römorkör ve kılavuzluk hizmetlerimizi, yüksek standartlardaki deniz vasıtalarımız ve deneyimli personelimizle sıfır kaza başarısı ile 37 yıldır devam ettiriyoruz.

Römorkör ve Kılavuz İşletmeciliği dendiğinde Türkiye’de ilkleri yaratmış bir firma Sanmar… Bu hizmetlerinizdeki kalitenizi artırma yönünde önemli çalışmalarınız var. Bize bu çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Ulaştığınız bu başarıları korurken yeni teknolojili bir kaç proje üzerinde çalışıyorsunuz. Proje detaylarını bizimle paylaşır mısınız?

Dünya standartlarının üzerinde üretimimizle, Türkiye’nin gemi ihracat eden şirketleri arasında özellikle son yıllarda ilk üçte yerimizi koruyoruz. Uluslararası bilinirliğimizi ve saygınlığımızı artıran unsurlardan en önemlisi ise; inşa ettiğimiz römorkörlerin yüksek teknolojiye sahip olması, görev alacak personelin emniyet ve güvenliği ile yaşam konforunun en üst düzeyde bulunmasına verdiğimiz özendir. Tabii ki bunların yanında en önemlilerden birisi de çevre dostu römorkörleri üretmemizdir. Dünyada LNG yakıtıyla çalışan ileri teknoloji römorkörleri üretmemiz ile uluslararası oyuncuların dikkatini Türkiye’ye çekmeyi başardık ve bu da ülkemiz adına ayrı bir övünç kaynağımız oldu.

Bu römorkörlerin Doğal Gaz Sülfür (SOx) emisyonu sıfırdır, partikül atımı ise sıfıra yakındır. Mazota oranla yüzde 26 oranında düşük karbondioksit, yüzde 90 oranında düşük Nox salınımına sahiptir.

Asit yağmuru oluşturabilecek hiçbir malzeme kullanmıyoruz. Aynı şekilde, şu anda inşa ettiğimiz römorkörlerin tamamı IMO T2 makinelerle donatılmış durumda. Ses seviyeleri hem IMO’nun, hem de MLC 2006 kurallarının çok altında. Üzerinde kullanılan boyadan, teknolojisine kadar her şey çevreye en az zarar verecek şekilde tasarlandı. Eski gemilerde olan ve çevreyi olumsuz etkileyen siyah dumanları bizim römorkörlerimizde görmeniz kesinlikle mümkün değil. Üretimini yaptığımız römorkörlerin çevreye zararının minimize edilmesinin yanı sıra, bunların inşa edilmesi sırasında da çevreye zararın eser seviyede tutulması bizim esas sorumluluğumuzdur, bunu önemsiyoruz. Hedefimiz, bu inşalar gerçekleşirken işçi sağlığı ve güvenliğinin de en üst seviyede olmasıdır. Şirket bünyesinde 8 kişiden oluşan Çevre ve İş Sağlığı ile İş Güvenliği ekibimiz var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili müdürlükler tarafından denetimlere giriyoruz ve başarıyla bu denetimleri geçiyoruz. Sonrasında ise, bu birimler gösterdiğimiz performans neticesinde bizleri tebrik ediyorlar.

Türkiyemiz için ilkleri gerçekleştirmek adeta kendi kendimizle bir yarışımız gibi, ürettikçe yenileri için kafa yormaya başlıyoruz. Bu sene dünyada ‘ilk insansız-otonom uzaktan kumandalı römorkör’ inşasında öncü olduk. Bunu ‘ilk hidrolik hibrit sistemli römorkör’ üretimimiz takip etti. Türkiye’nin ilk ‘LNG yakıtıyla çalışan Römorkörleri’ni inşa ettiğimizi biliyorsunuz. Dünya römorkör inşasında ilklere imza atmaya devam edeceğiz. Nitelikli bir mühendis kadrosuna sahibiz.

Liman operasyonları ve pilotaj operasyonlarında çalışan römorkörlerinizin gerçekleştirdikleri riskli operasyonlar sebebi ile can güvenliğini sağlamak ve çevreyi korumak için neler yapıyorsunuz?

Römorkör filomuz can, mal ve çevre güvenliğini sağlamak amacı ile 40 yılı aşkın operasyon tecrübesinin yanı sıra; Kalite Yönetim Sistemi (ISO 9001), Çevre Yönetim Sistemi (ISO 14001), İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetimi (OHSAS 18001)  ve Uluslararası Güvenli Yönetim (ISM)  belgelerine sahiptir.

Genç ve modern römorkörlerden oluşan filomuzun personeli ve yönetimi, operasyonların emniyetli bir şekilde icraa edilebilmesi, tamir/bakımların planlı bir şekilde yapılabilmesi,  söz konusu belgelerin getirdiği sorumlulukları gereği gibi yerine getirebilmesi  ve emniyet, çevre, sağlık vb konularda geleceğe yönelik öngörülebilen ihtiyaçların belirlenebilmesi için planlı/ihbarsız tatbikatlar gerçekleştirmekte ve denetimlerden geçmektedir. Bu süreç esnasında personelin birbirlerini, yönetimin personeli ve müşterimizin her ikisini de denetleyebilmesi esas alınarak uygulanan sistemlerdeki olumlu veya olumsuz yönler hakkında sağlıklı bilgi alınıp iyileştirmeler yapılabilmekte, ortak çözümlere ulaşılabilmektedir. Sistemdeki her katılımcının düşüncesini bildirme ve paydaşlara sunma hakkı mevcuttur. Elde edilen sonuçlar tüm filo ile paylaşılır.

Müşteri, personel, yönetim arasında oluşturulan denetim amaçlı bu döngü sayesinde filomuz bünyesinde iş güvenliği, işçi sağlığı ve çevre güvenliği konularında herhangi bir olumsuzluk ile karşılaşılmamış olup, oluşması muhtemel olumsuzlukların ise zamanında alınan tedbirler sayesinde önüne geçilmektedir.

Römorkör satışı gerçekleştirdiğimiz müşteriler ile düzenli irtibat kurup  onlar ile bilgi alışverişinde bulunulmaktadır. Bu sayede onların de tecrübesinden ve uluslararası boyuttaki gelişmelerden bilgi sahibi olup filomuz kapsamında değerlendirilmektedir.

Petkim Aliağa tesislerinde görevli 4 römorkör, Türk Loydu tarafından yapılan denetimleri başarı ile geçerek, ISM Kod Emniyetli Yönetim Sistemi Sertifikası almaya hak kazandı. Neler söylemek istersiniz?

Sanmar A.Ş. olarak, Gönüllü ISM sertifikamızı şirketimize ve römorkörlerimize almaktan gurur duyuyoruz. Römorkör hizmetlerimizin standartlarının Türk Loydu’nun da desteği ile daha da yükselmesinden mutluyuz.

Römorkör hizmetlerimizin sürekliği, Römorkör inşa ve ihracatında lider olan Sanmar Tersanelerinin bu pozisyonu devam etmesinde büyük fayda sağlamaktadır.

Türk Loydu’na teşekkür ederiz.

Hedef ve projeleriniz?

Sanmar Denizcilik olarak dünyanın ilk üç römorkör üreticisi arasındayız, bu dereceyi koruyarak artırmak 2018 yılı hedeflerimiz arasında. Bu gururu da ülkemize yaşatmak için verimli çalışmaya devam ediyoruz. Dünya genelinde kendi alanında standart belirleyiciyiz, yeni nesil-ileri teknoloji işletim ve üretim yapan Türkiye’nin dünya markası olarak anılıyoruz.

Uluslararası rekabette Türk denizciliğini en iyi şekilde temsil etme gayretindeyiz, üretim gücümüzü artırarak global Pazarda ilk üçte yer almaktan mutluyuz, hedefimiz elbette birinci olmak. Bu hedefi gerçekleştirmek için çok yüksek standartlı tekneleri inşa etmeyi önemsiyor yenilikçi projelerle ‘know how’ üreten bir şirket olarak ar-ge’ye sürekli yatırım yapıyoruz. Edindiğimiz bu bilgileri, kendi römorkör hizmetlerimizden öğrendiklerimizle birleştirerek daha iyi ürünler ortaya çıkartmaya devam edeceğiz.