‘’Zeren Grup’un temelini atan yer Zeren Mali müşavirliktir. Türkiye genelinde 400 adet mükellefe sahibiz. Hem serbest hem de yeminli alanında ihtiyaçlar doğrultusunda hizmet vermekteyiz.’’
Mustafa Bey, öncelikle bize kendinizden bahseder misiniz?
1991 yılında Mersin’de doğdum. İlk ve orta öğrenimimi Mersin’de tamamladım. Mersin Fen Lisesi’ni tamamladıktan sonra İstanbul Sabancı Üniversitesi’nde İşletme Bölümü’nde lisans eğitimine başladım. Daha sonra Ekonomi üzerine İngiltere’de yüksek lisans yaptım. 2014 yılından bugüne şirketimizde çalışmaktayım. Şu an da Zeren Group Şirketleri topluluğunda Yönetim Kurulu Üyesi olarak bulunmaktayım. Aynı zamanda kendi firmalarımız için uluslararası mali müşavirlikte yapmaktayım.
Zeren Group ne zaman kuruldu? Hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz?
Zeren Grup 1973 yılında kuruldu. Niğde, Adana ve Mersin merkezlerinde kuruldu. Önce serbest ve yeminli mali müşavirlik alanında başladı, daha sonra buna bağımsız denetim eklendi. İşlerin büyümesi ile birlikte inşaat, gayrimenkul, medya ve bilişim alanlarında da yeni şirketler kurarak Zeren Group A.Ş. olarak firmamızı güçlendirdik.
Group bünyesi altında kaç şirket faaliyet gösteriyor? Bu şirketler hangi sektörlerde hizmet veriyor?
Grup Bünyesi altındaki şirketlerimiz;
-Zeren Mali Müşavirlik,
-Oji İnşaat,
-Zeren Gayrimenkul,
-MYZ CO…
Oji İnşaat ilk önce Türkiye’de başlamıştı. İstanbul, Adana ve Mersin’de çalışmalar yapıyordu sonrasında yurt dışına açıldı. İlk önce Irak, İran ve Türkmenistan’da çalışmalar yapmaya başladı. Ardından da Dubai’de çalışmalar yaptık. Şuanda Türkiye’de proje yürütmüyoruz, bütün projelerimiz yurt dışında yapılıyor. İngiltere’de ortaklarımız ile birlikte residance ve ofis projeleri yapıyoruz. Türkiye’de de Oji İnşaat olarak merkezimiz Tekfen Tower’da faaliyet göstermektedir. Gayrimenkul firmamız ise içlerinde en az çalışan, elit ve sessiz firmamızdır. Genel alamda sadece gayrimenkulleri üzerinde tuttuğumuz ve yatırım olarak portföy yönettiğimiz şirketimizdir. Bunların dışında en aktif olduğumuz alan mali müşavirlik alanıdır. Serbest, yeminli mali müşavirlik ve bağımsız denetim faaliyetleri yapıyoruz. Yaklaşık 100’e yakın personelin çalıştığı ve en güçlü olduğumuz alanlardan biridir. Mali müşavirlik anne ve baba ile ailemizden gelen temel meslektir. Yıllardır ticaret odası başkanlığı, mali müşavir odası başkanlığı gibi ticaretin ve maliyenin içerisinde olduğumuzdan dolayı sürekli olarak sektör içerisinde aktiftik. MYZ ise Mustafa Yiğit Zeren’in kısaltması olarak kendim kurduğum bir firmadır. Başta bilişim ve teknoloji üzerine çalışmalar yapan firmamız şuanda tamamen medya alanına geçmiş durumda. Dış alan medya kaplamaları ve kiralamaları yapıyor. Aynı zamanda yine bilişim ve teknolojik alanlarında yatırımları olan bir firmadır. Şirketlerimiz arasında en hızlı büyüyen ve en çok personele sahip olan firmamızdır. 2015 yılında kurulmasına rağmen çok hızlı bir gelişim göstererek en hızlı büyüme yakalayan firmadır.
Kurulduğu günden bugüne kadar piyasada oluşan yatırım fırsat maliyetlerini efektif değerlendirerek yatırımcıların dikkatine sunan firmanız Zeren Gyo’nun çalışmalarından bahseder misiniz?
Zeren GYO genelde sahip olduğu malları ve yerleri kiraya veren ya da ona benzer gayrimenkul yatırımına döndüren bir şirket. Aynı zamanda da uygun yerlerde de yatırım yapabilen bir firma. Ailemizden öğrendiğimiz sisteme dayalı olarak tamamen toprağa bağlı olarak ilerleyen, genelde yaptığımız yerlerin satın alması ya da yaptığımız yerlerin kiralanması, kurumsal firmalar ile iş birliği, projelerin yönetilmesi gibi çalışmaların hepsini gayrimenkul şirketimiz yükleniyor. Zeren GYO az öncede bahsettiğim gibi en sesiz ve en sakin firmamızdır. Aynı zamanda içerisinde en çok öz sermayeye sahip firmamızdır.
Hizmetlerimiz;
-Ticari ve sınaî gayrimenkul yatırım danışmanlığı
-Yabancı sermayeli şirket ve fonlara ait gayrimenkul alım ve satımı
-Arazi geliştirme
-Sokak geliştirme
-Zincir mağaza ve banka organizasyonları
-Alışveriş merkezi (AVM) geliştirme ve yönetimi
-Gayrimenkul değerlemesi, bilirkişi raporlama ve danışmanlığı
Oji İnşaat’ın Türkiye’de çalışma yapmadığını söylemiştiniz, şuanda şirketiniz yurt dışında nasıl bir çalışma içerisinde? Ek olarak OJİ’nin anlamı nedir?
Oji Firmamız 2005 yılında babam tarafından kuruldu. İstanbul’da da birçok projeye imza attı ama şuanda Türkiye’de çalışma gerçekleştirmiyor. İngiltere’de çalışıyor ve şuanda orada hali hazırda ilerleyen 3 adet projesi mevcut. Bu projeler öncesinde Irak’ta ve İran’da hükümetin hastaneleri, iş yerleri ve depoları vb. gibi yatırımlar yaptı. Firmalarımızın sloganı; ‘’Sizin işiniz bizim hayatımız…’’
‘’Oji’’ Japonya’da güçlü ve birlik anlamına geliyor.
Aynı zamanda serbest ve yeminli mali müşavirlik hizmetleri veriyorsunuz. Hizmet detaylarınızı bizimle paylaşır mısınız?
Serbest ve yeminli mali müşavirlik hizmetlerimize gelecek olursak;
Türkiye genelinde 400 adet mükellefe sahibiz. 400 mükellefe de hem serbest hem de yeminli alanında ihtiyaçların doğrultusunda hizmet vermekteyiz. Aynı zamanda finans şirketimiz ve MYZ’nin medya firması Londra’da da bulunuyor. Genel olarak müşteri potansiyelimiz yabancı ağırlıklı. Bunun dışında Türkiye’de Türk Hava Yolları gibi firmalar ile çalışıyoruz.
Bunun dışında şirketlerimizi kendi alanlarında güçlendirmek en büyük hedefimiz. Türk-Amerikan İş Adamları Derneği ile ve Amerika ile çok ciddi bağlantılar kurarak firmaları evrenselleştirmeye çalışıyoruz.
Türk-Amerikan İş Adamları Derneği’nden söz etmişken ramazan ayında bir iftar yemeği düzenlediniz, neler söylemek istersiniz?
Türk-Amerikan İş Adamları Derneğinde mütevelli heyetindeyim. TABA-AmCham ile birlikte ana sponsoru olduğumuz bir iftar düzenledik. Devlet büyüklerimiz ve din adamlarımızın katıldığı iftar yemeğimiz Swissotel The Bosphorus Istanbul’da 500 kişilik bir katılım ile gerçekleşti. Bu iftarda din bütünlüğünü, kardeşliği ve barışı simgeledik. Orada da yaptığım konuşmada firmalarımızın tamamen birlik ve beraberlik içerisinde, işlerimizin en temiz şekilde yapılmasını ve insanlar tarafından güzel anılmasını istediğimizi belirttim. Genel algımız da bu yöndedir.
‘’Daha Yolun Çok Başındayım.
Şirketlerimizi En İyi Şekilde Temsil Etmek Ve En İyi Noktalara Getirmek İstiyorum. ‘’
Genç yaşta başarıyı elde ettiniz, bu başarınızda ekibinizin ne kadar payı var? Ekibinizde nasıl bir dağılım söz konusu, bize ekibinizden bahseder misiniz?
Şuanda bana ‘’Kendini başarılı görüyor musun?’’ diye sorsanız ‘’Daha başarılı görmüyorum ve yolun başındayım.’’ diye cevap veririm. Ben üniversite yıllarımdan bugüne çalışıyorum ve alt basamaklardan çalışarak buralara kadar geldim. Bu şekilde geldiğim için personelin ya da çalıştığım takım arkadaşlarımın ne istediğine hâkim olan biriyim. Bu sebepten ofiste motivasyonu çok üst düzeyde tutuyorum. Klasik sabah 09.00-18.00 mesai yapısını bu ofislerde kırmaya çalıştım. Başarımızın ve ekibime güvenimin en büyük temeli de oradan geliyor. Onlara bu özgürlüğü verdiğim için onlar da işlerinde en iyi verimi gösteriyorlar ve verilen imkânları kötüye kullanmıyorlar. Dediğim gibi daha yolun başındayız ve daha çok yolumuz var. Şirketlerimizi en iyi şekilde temsil etmek ve en iyi noktalara getirmek istiyorum.
Ekibimizde en önemli konu hiyerarşik sistemin olmasıdır. Bu sistem ile birlikte müdür, halk ile ilişkiler, şef ve operasyonların yürütülmesi vs. genelde iş bölümü yapmıyoruz. Ortak bir havuzdan paylaşım yapıyoruz. Bu sebepten personellerimizin hepsi her konuda joker eleman görevi görüyorlar. Hem vergi sigorta konusuna hâkim olurken, hem de inşaat konusu gibi diğer konularda da bilgi sahibi oluyor ve oraya da destek verebiliyor. Şirket olarak bu şekilde paylaşımcı bir ruha sahibiz. Genel olarak ofisimizde de enerjiyi ve sinerjiyi yüksek tutmaya çalışıyoruz. Ekstra izin ve tatiller vererek çalışanlarımızın huzuru ve çalışma isteğini yüksek tutmaya çalışıyoruz. Çünkü ofiste evimizden daha çok zaman geçiriyoruz.
İstanbul’da sizce kentsel dönüşüm mü yapılıyor, yoksa parselsel dönüşüm mü? Yapılan dönüşüm yöntemini doğru buluyor musunuz?
Kentsel dönüşümleri doğru buluyorum. Uygun şartlarda olduğu şekilde destekliyoruz. Ama tabi ki deniz kenarına 20 katın izin verilmesine karşıyız, aynı şekilde eski tarihi yapıların bozulmasına özellikle birinci ve ikinci dereceden tarihi eserlerin değiştirilmesine karşıyız. Daha önce gayrimenkul alanında tarihi eserler ile ilgili çok çalışma yaptık, gerçekten çok zor bir iştir. Bu sebeple ana yapıyı bozmadan yapılan çalışmaları destekliyorum. Olabildiğince sadece güçlendirerek yapılmasını doğru buluyorum. Ayrıca Fikirtepe gibi buraya benzer mahallelerin tamamen kentleştirilmesini, okulların ve hastanelerin yapılmasını, o bölgelerin tamamen güçlendirilmesini %100 destekliyoruz. Bizde bazı projelerde bulunmak istedik ama yurt dışındaki projelerimizin ağırlığından dolayı Türkiye’de kentsel dönüşümlere giremedik.
İstanbul’u düzeltmek için şehir nüfusunu kuzeye çekmek istiyorlar. Bu noktada da Kanal İstanbul projesi gündeme geliyor. Bu proje ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Kanal İstanbul Projesi’ni de firma olarak destekliyoruz. İstanbul’da genelde aynı bölgeye oluşum söz konusuydu. Bu sebepten kuzeye çekmek istiyorlar. O bölgeye çekilmesi, İstanbul’un biraz daha yukarı yakalara bölünmesini ve artık iki bölge değil üç bölge haline getirilmesini doğru buluyorum. Bu çalışma İstanbul’u biraz daha rahatlatacağına inanıyoruz. Özellikle bizim ofislerimizin bulunduğu Levent, Maslak, Fulya bölgesi artık tamamen residance ve iş hayatına döndüğü için diğer bölgelerde biraz daha sosyal yaşantılarının artması, aile yaşantılarının biraz daha düzenli olması daha iyi olacaktır. Bu bağlamda Kanal İstanbul Projesi hükümetimizin uygun gördüğü ve bizimde tamamen desteklediğimiz bir projedir.
Türkiye’deki genç girişimcilik hakkında neler söylemek istersiniz? Bu konuda genç girişimcilere önerileriniz nelerdir?
Türkiye’de özellikle enerji alanında çok büyük eksikliklerimiz var. Genç girişimcilere en büyük önerim enerji alanında yeni girişimler yapılmasıdır. Çünkü şuanda en fazla tüketilen ve en çok ihtiyacımız olan şeylerden biri. Bunun dışında melek yatımcılar ile görüşmeler biraz daha arttırılabilir, bununla ilgili MYZ olarak bizimde çalışmalarımız devam ediyor. Bu alanda kuluçka merkezleri ile ortak çalışma yapıyoruz. Özellikle Koç Üniversitesi’nin Şişli’deki kuluçka merkezinde çalışmalar yapıp projelere destek oluyoruz. Gençlerin arkalarına destek alıp vizyonlarını geliştirip kendilerini büyütmesi çok önemli. Sadece istemek yeterli başlamak için, ama isterken de realist yaklaşmak gerekir ve hedeflerinize doğru stratejiler ile koşmanız lazım. Özellikle günümüzün teknolojik yapısını da temel alırsak çeşitli programlar sayesinde artık her şey daha kolay hale geldi. Gençler içinde bu şekilde daha büyük imkânlar doğuyor.
Bu güzel röportaj için teşekkür ederiz, son olarak neler eklemek istersiniz?
Uçarer Medya ailesine ve Ekonomi Dergisi’ne ziyaretlerinden dolayı ve bu güzel röportaj için çok teşekkür ediyorum. Sizi tanıdığıma memnun oldum.
