Tarım ve Hayvancılıkta Finansman

0
1704

İnsanların yerleşik hayata geçmesi süreci  toprağı işlemeleri ve hayvanları evcilleştirmesi ile başlamıştır. Dolayısı ile en eski meslek tarım ve hayvancılıktır desek yanlış olmaz . Medeniyetler  hep verimli topakların olduğu yerlerde doğmuştur. Günümüzde Dünya nüfusu yaklaşık 7 milyardır ve her insan her gün tarım ve hayvancılığa ihtiyacı duyar. Aslına bakarsanız Dünya’da en hakim güç tarım ve hayvancılıkla uğraşanlar olması gerektiği halde maalesef , en etkisiz sektör bu alandır. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ‘köylü milletin efendisidir’ demiştir lakin şu an köylü Dünyanın kölesidir.

Tarım ile uğraşan kişilerde yükseköğrenim görmüş oranı yaklaşık bin kişide bir kişidir. Lise mezununa kadar olan tarım ve hayvancılıkla uğraşan kişi sayısı yaklaşık yüz kişide 95 kişidir. Dolayısı ile şunu ifade etmek gerekir : Tarım ve hayvancılık ile uğraşanlar daha az eğitimli olan insanlardır. Bu da bazı alanlarda eksik olmalarının en büyük sebebidir.

Bütün devletler toplumun gıda ihtiyacını karşılayabilmesi için Tarım ve Hayvancılığa destek verirler. En kapitalist toplumlarda dahi çiftçiler korunur kollanır. Ülkemizde de durum böyledir. Ülkemizde 2000 yılında 1,5 milyar TL olan tarımsal  destek 2020 yılında 22 milyar TL olarak bu destek 20 yılda yaklaşık 15 kat artmıştır.

Peki tarımsal desteklemeler yeterlimdir sorusuna cevabımız asla yeterli değildir. Tarım ekonomisinin en büyük sorunu tarım ve hayvancılığın finansmanıdır. Burada Ziraat Bankası önemli bir oyuncudur. Ziraat Bankası geçen sene yaklaşık 80 milyar TL tarım ve hayvancılığa ilişkin kredi vermiştir. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerine göre, tarım sektörünün kullandığı kredi tutarı 2017 sonu itibariyle 88.2 milyar lira iken 2018 sonunda 100 milyar lira barajını aşarak 102.7 milyar liraya ulaştı. Bu kredilerin yüzde 70’i kamu bankaları tarafından kullandırıldı. Kamu bankalarında ise sübvansiyonlu- düşük faizli tarım kredileri kullandıran tek banka olan Ziraat Bankası’nın payı yüzde 93 seviyesinde. Ziraat Bankası tarafından verilen kredilerde herhangi bir sorun olmadığı halde %30’luk Özel Banka  dilimi çok büyük bir sorundur. Bir şirket bankadan kredi aldığı zaman muhasebe müdürü, finans müdürü, avukatı  vs olduğu halde bir çiftçinin aldığı kredide yanında kimliğinden başka kimsesi yoktur.

Ziraat Bankası Tarımsal Çiftçi Kredisi Faiz Oranları Ne Kadar?

  • Kontrollü Örtü Altı Tarım: 25 Milyon TL kadar %50 faizdesteği ile yıllık %8.50 aylık ise %0.70.
  • Yem Bitkisi Üretimi: 5 Milyon TL kadar %75 faizdesteklemesi ile senelik %4.25 aylık ise %0.35.

Aynı oranlar özel banklarda bu değerlerin yaklaşık 3 katı daha fazladır. Çiftçimizin yapması gereken Ziraat Bankası dışında kredi kullanmamaktır. Aksi taktirde çiftçilerimizin deyimi ile bir zaman sonra ‘takla’ attıramayacak krediler oluşacaktır.

Özel ve yabancı bankaların, güneşli havada verdikleri şemsiyeyi yağmur yağdığında geri almaya çalışmaları tarımsal üreticiler açısından telafisi imkansız hasarlar oluşturacağı aşikardır. Bir tespit olarak şunu da söylemek gerekir ki : Yağmurlu havada verilen şemsiyeyi geri isteyen bankalar ülkemiz tarımının en büyük sorunudur. İsmi bende saklı olan bir bankanın   şube müdürü ve avukatının bir cümlesi ‘gitsin tefeciden alsın bana borcunu ödesin’ dir. Ödenen faiz oranı ne diye merak edecek olursanız senelik % 60 yani aylık %5 faiz . Teminat ise borcunun en az 5 katı .  Bu faiz türk çiftçisini komaya sokar . Ödenebilmesi ve kazanılabilmesi mümkün olmayan bir oran . Elbette BDDK gereğini yapacaktır. Bu durum  da bu konuda bir yasal korunmaya ihtiyaç vardır. Bu korunma da Ziraat Bankası faiz oranın %10 fazlasını özel banka faiz oranı geçemez ya da , temerrüt halinde faiz oranı kullandırılan faizin 10 puan üstünde olamaz gibi . Aksi durum savunmasız, bilgisiz bir kesimin profesyonel bir finans grubu tarafından soykırıma uğramasına ve sonrada bu toprakların ele geçirilmesine yol açacaktır. Yabancıların tarım arazisi alması 6302 sayılı Kanunla değiştirilen Tapu Kanunu m 35/1: “Kanuni sınırlamalara uyulmak kaydıyla, uluslararası ikili ilişkiler yönünden ve ülke menfaatlerinin gerektirdiği hallerde Bakanlar Kurulu tarafından belirlenen ülkelerin vatandaşı olan yabancı uyruklu gerçek kişiler Türkiye’de taşınmaz ve sınırlı ayni hak edinebilirler. Yabancı uyruklu gerçek kişilerin edindikleri taşınmazlar ile bağımsız ve sürekli nitelikteki sınırlı ayni hakların toplam alanı, özel mülkiyete konu ilçe yüz ölçümünün yüzde onunu ve kişi başına ülke genelinde otuz hektarı geçemez. Bakanlar Kurulu kişi başına ülke genelinde edinilebilecek miktarı iki katına kadar artırmaya yetkilidir.” Demektedir. Demek ki; bir yabancı en fazla 30 hektar arazi sahibi olabilirken yabancı banklar temerrüde düşmüş savunmasız çiftçiler sayesinde binlerce hektar arazinin sahibi olabilecektir.

Tarım Bakanlığı, TMSF ve BDDK arasında oluşturulabilecek bir koordinasyon ile bu konuda bir yasal düzenlene yapılması ihtiyacı büyük önem arz etmektedir. Hatta Ziraat Bankası dışında sadece tarım ve hayvancılık finansmanına dair bir banka yada katılım kuruluşu  kurulması gerekmektedir. Bu durumda devletimiz gerekli kontrolleri daha kolay sağlayabilecektir.  Tarlada ,ahırda bizim karnımızı doyurmak için çalıştığı halde kendisi aç kalan çiftçilerin bir finans kurumundan içeri girdiğinde de ; bütün toplum olarak bizim onları korumamız gerekmektedir.

Arabulucu Av. Seçkin Tay